VARLIK İÇİN BAKIŞ AÇISI

Varlık için töz zihindir. Varlık, ancak zihin tarafından algılanıp, zihnin bu algılamayı akılcı şekilde değerlendirebilmesi ile mümkündür.

Varlık ancak kendi ve kendi dışında olanlar tarafından kavranabilmektedir. Bireyin düşünebilmesi kendini var eden ilk zihinsel eylemdir. Bu hali ile varlık kendi başına var olabilmektedir. Bu şekilde varlık sadece kişinin kendini fark etmesini sağlamaktadır. Zihni ile kendi varlığını fark eden birey sadece kendi için vardır. Bu tam anlamı ile bir var oluş olamaz.

Zihinsel olarak varlığını ortaya koyan birey tek başına bir çölde olsa ve orada olduğunu ölümüne kadar kimse bilmese o bireye var diyebilir miyiz? Bu durum, oluşumundan haberdar olmadığımız her şey ile aynıdır. “Uzaylılar var mı?” sorusundaki uzaylı, varlığından habersiz olduğumuz çöldeki bireyle aynı düzlemdedir.

O halde varlık için kendi dışında, zihnini akılcı şekilde kullanabilen canlılar tarafından bilinen ve onaylanan şeydir diyebiliriz. Bir masa ya da sandalye kendi varlığının farkında olamaz. Masa ve sandalyenin varlığı ancak onu akılla (gözlemle) fark edebilen zihinler sayesinde vardır. Doğayı keşfedip algılayacak bir akıl olmasaydı doğa için var diyebilir miydik? Varlık için kendi zihni dışında başka akılcı (gözlemci) zihinlerin varlığı şarttır diyebiliriz. Kendi dışında başka bir zihin varlık için gereklidir.

Komada olan ya da zihinsel ve fizyolojik engeli yüzde yüz olan bir birey için hem kendi hem diğer varlıklar yoktur. Bu da bizi varlık için bir başkası tarafından zihinsel algılamanın zorunluluğunu gösterir.

Henüz keşfedilmemiş ve keşfedilmeyi bekleyen şeylerin bizim tarafımızdan bilinmiyor olması onları var edebilir mi? Eğer edebilir dersek bunların neler olduğunu nasıl netleştirebiliriz? Çünkü her zaman olmama ihtimalide olacaktır. İhtimal dâhilinde olan şeylere var dememiz varlık için bilinmezlik yolunu açar ki bu yolun bir sonu asla olmayacaktır. Var olmakla bilinmezlik kavramını aynı anda yaşatamayacağımızı görmekteyiz.

Bir şehir düşünün. İçinde sadece sizin yaşadığınız bir şehir. Varlığınızı nasıl ispat edebilirsiniz? Ya da bir topluluk düşün. Herkesin yüzde yüz deli olduğu sadece sizin akıllı olduğunuz bir topluluk…Burada kendi varlığınızı nasıl kanıtlayabilir siniz?

O halde varlık fark eden ve fark edilen şeklinde ikiye ayrılmak zorunda kalan şeydir.

İnsan fark eden mi yoksa fark edilen varlık mı olmak istiyor bunu bilmeli.